En İyi Netflix Korku Filmleri (En Korkunç 18 Film)

Netflix, korku türündeki içerikleriyle izleyicilerine heyecan verici bir deneyim sunuyor. Platformda, psikolojik gerilimlerden doğaüstü korkulara kadar geniş bir yelpazeye yayılan korku filmleri yer alıyor. İzlerken kalbinizin hızla atmasını sağlayacak atmosferler, karanlık ve gizemli olaylarla sarılmış hikayeler sizi bekliyor. Kimi zaman bir odanın içinde sıkışıp kalmış hissi verirken, kimi filmler ise kabuslarınızı gerçeğe dönüştürebilir. Düşünce sınırlarını zorlayan senaryolar ve beklenmedik sonlarla, Netflix korku filmleri, türün tutkunlarını asla hayal kırıklığına uğratmayacak. Korku ve gerilim dolu saatlere adım atmaya hazır mısınız?

Kont

El Conde (2023), yönetmen Pablo Larraín’in imzasını taşıyan, Francisco Franco’yu bir vampir olarak tasvir eden bir Şili yapımı kara komedi ve korku filmidir. Film, Franco’nun yıllarca kan içerek hayatta kalmasını ve ölümünden sonra geride bıraktığı karanlık mirası keşfeden bir grup insanı konu alır.

Vampir metaforu, faşizmin ve iktidarın yozlaşmış, ölümsüzleşen doğasını simgeler. El Conde, korku ve kara mizahı birleştirerek, tarihsel olayları fantastik bir bakış açısıyla ele alır. Larraín, filmdeki vampir karakter aracılığıyla, gücün ve ölümün çürüyen döngüsünü izleyiciye sunar.

El Conde

Korkunun Gölgesi

Under the Shadow (2016), Babak Anvari’nin yönettiği, İran yapımı bir korku filmidir. 1980’lerde Tahran’da, İran-Irak Savaşı sırasında geçen film, Shideh adlı bir kadının, kızıyla birlikte savaşın ortasında terkedilmiş bir apartman dairesine taşınmasını konu alır. Ancak, kısa süre sonra evde korkutucu olaylar başlar ve Shideh, hem savaşın yıkıcı etkileriyle hem de evlerindeki karanlık güçlerle mücadele etmek zorunda kalır. Film, psikolojik gerilim ve korkuyu, savaşın toplum ve bireyler üzerindeki derin etkisiyle birleştirerek izleyiciyi sürekli bir tedirginlik içinde tutar.

Under Shadow

Run Rabbit Run

Run Rabbit Run (2023), yönetmen Daina Reid’in yönettiği bir psikolojik korku filmidir. Film, Sarah adlı bir kadının, kızı Mia ile sıradan bir hayat sürerken, geçmişinin karanlık sırlarının ortaya çıkmaya başlamasını konu alır. Sarah, kızının davranışlarında garip değişiklikler fark eder ve bunun, geçmişteki travmalarının geri dönmesiyle bağlantılı olduğunu keşfeder.

Film, gerilimli atmosferi ve psikolojik korkuyu birleştirerek, izleyiciyi sürekli bir belirsizlik içinde bırakır. Run Rabbit Run, aile, kimlik ve geçmişle yüzleşme temalarını işlerken, korku unsurlarını insanın içsel korkularıyla harmanlar. Sarah’nın mücadeleleri, dışsal tehditlerden çok içsel korkularla bağlantılıdır.

Run Rabbit Run

Bebek Bakıcısı

The Babysitter (2017), McG’nin yönettiği, komedi ve korku türlerini harmanlayan bir filmdir. Film, 12 yaşındaki Cole’un, bir gece boyunca bakıcısı Bee’nin ve onun arkadaşlarının gizli, ölümcül bir tarikatın parçası olduklarını keşfetmesiyle başlar. Bee ve arkadaşları, Cole’u öldürmek için onun evine gelirler, ancak Cole hayatta kalmak için zekasını kullanarak onlara karşı mücadele eder.

Film, bolca aksiyon, kara mizah ve doğaüstü öğeler içerir. The Babysitter, genç bir çocuğun, hem korkutucu hem de eğlenceli bir maceraya atılmasını konu alırken, izleyiciyi sürekli gerilim içinde tutar. Eğlenceli bir şekilde korku unsurlarını işlerken, aynı zamanda karanlık bir komedi havası yaratır.

Bayb Sitter

Velvet Buzzsaw

Velvet Buzzsaw (2019), Dan Gilroy’un yönettiği, kara komedi ve gerilim öğeleri taşıyan bir korku filmidir. Film, modern sanat dünyasında geçer ve bir grup sanatçının, galeristlerin ve eleştirmenlerin, gizemli bir sanatçının ölümünden sonra ortaya çıkan, ölümcül bir sanat eserini keşfetmelerini konu alır. Bu eserlerin, kendilerine tapınanlara ölüm getiren doğaüstü bir güce sahip olduğu anlaşılır.

Film, sanat dünyasının hırs, para ve ego ile şekillenen karanlık yanlarını hicvederken, korku ve gerilimle harmanlanmış bir atmosfer sunar. Velvet Buzzsaw, estetik ve ölüm temalarını, kara mizah ve korku ile işleyerek izleyiciyi hem düşündürür hem de gerilim içinde tutar. Artık yalnızca bir sanat formu olmaktan çıkıp, ölümcül bir tehdide dönüşen eserler, filmde hem eleştiri hem de korku unsuru olarak kullanılır.

Velvet Buzzsaw

Kızıl Gökler

Blood Red Sky (2021), Peter Thorwarth’ın yönettiği, korku ve aksiyon türlerini birleştiren bir Almanya yapımı filmdir. Film, gece uçan bir transatlantik uçakta gerçekleşen bir terörist saldırısı sırasında başlar. Ancak, olayların seyrini değiştiren bir şey vardır: Uçakta bir vampir olarak gizlenen Nadia, kızıyla birlikte hayatta kalmaya çalışırken, teröristleri ve diğer yolcuları birer birer avlamaya başlar.

Film, gerilim dolu atmosferi ve aksiyon sahneleriyle dikkat çekerken, vampir temalarını modern bir ortamda işler. Blood Red Sky, hayatta kalma mücadelesi ve vampir mitolojisinin, terörizmin korkutucu ve sürükleyici bir birleşimi olarak sunulur. Karanlık bir geçmişi olan Nadia’nın, kızı için her şeyi göze alması, filmi hem duygusal hem de korkutucu hale getirir.

Kızıl Gökler

The Ritual

The Ritual (2017), David Bruckner’ın yönettiği, korku ve gerilim türündeki bir İngiliz filmidir. Film, dört arkadaşın, Norveç ormanlarında kaybolmuş bir arkadaşlarının cesedini bulmak için çıktıkları bir yolculuğu konu alır. Ancak, ormanda ilerledikçe, eski bir paganist varlıkla karşılaşır ve hayatta kalma mücadelesi başlar.

Film, doğaüstü korkular, izole bir ortamda gerilim ve psikolojik stresle zenginleşmiş bir atmosfer sunar. The Ritual, hem bir grup arkadaşın travmalarla yüzleşmesini hem de karanlık bir ormanın içine hapsolmuş olmanın yarattığı korkuyu işler. Orman ve eski tanrıların varlığı, izleyiciyi sürekli bir gerilim içinde tutarak, geleneksel korku unsurlarını etkili bir şekilde kullanır.

The Ritual

Havari

Apostle (2018), Gareth Evans’ın yönettiği, korku, gerilim ve tarihsel dram ögelerini birleştiren bir filmdir. Film, 1905 yılında geçer ve eski bir misyonerin kızı, kaybolan kardeşini bulmak için uzak bir adada bulunan, gizemli bir tarikata katılmaya karar verir. Tarikatın lideri, adanın gizemli güçleriyle ilişkilidir ve topluluk, kendi karanlık sırlarıyla doludur.

Apostle, doğaüstü korku ve psikolojik gerilim unsurlarını, vahşetle harmanlar. Film, adanın karanlık atmosferi ve tarikattaki rahiplerin tehditkar tavırlarıyla izleyiciyi içine çeker. Gerilim artarken, karakterin hayatta kalma mücadelesi ve tarikatın dehşet verici sırları açığa çıkar. Hem vahşi aksiyon sahneleri hem de ruhani korkularla zenginleşen film, izleyiciyi sürekli tedirgin bir atmosferde tutar.

Apostle

Kamera

Cam (2018), Daniel Goldhaber’ın yönettiği, psikolojik gerilim ve korku türlerini birleştiren bir filmdir. Film, Alice adlı bir kadının, bir gün çevrimiçi platformda tanınan kendisinin tam bir kopyasını görmesiyle başlar. Alice, bu kişiyle yüzleşmeye ve kopyasının hayatını ele geçirmesine engel olmaya çalışırken, kimlik ve gerçeklik konularında derin bir kriz yaşar.

Cam, dijital dünyanın ve sosyal medyanın birey üzerindeki etkilerini, kimlik bunalımı ve paranoid korku ögeleriyle işler. Film, izleyiciyi Alice’in içsel mücadelesine ve kimlik kaybının korkutucu boyutlarına odaklayarak, geleneksel korku unsurlarının ötesine geçer. Teknolojinin yarattığı tehlikeler ve kimliğin esnekliği üzerine düşündürürken, izleyiciyi sürekli bir belirsizlik içinde tutar.

Cam

1922

1922 (2017), Zak Hilditch’in yönettiği, Stephen King’in aynı adlı kısa romanından uyarlanan bir korku filmidir. Film, 1920’lerin Amerika’sında, bir çiftçinin, karısını öldürme kararını vermesinin ardından yaşanan trajik ve korkutucu olayları konu alır. Wilfred James, karısı Arlette’in, çiftliklerini satma isteğine karşı gelir ve onu öldürmek için bir plan yapar. Ancak, Arlette’in ölümünden sonra, Wilfred ve oğlu, işledikleri cinayetin ruhsal ve doğaüstü sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalır.

Film, suçluluk duygusu, suçlulukla başa çıkma ve ölümün etkilerini derinlemesine işler. 1922, korkuyu, psikolojik gerilimle birleştirerek, karakterlerin içsel çöküşlerini ve geçmişin karanlık yankılarını anlatır. Stephen King’in tipik korku ögeleriyle, kasvetli bir atmosfer yaratırken, suçluluğun ve vicdanın etkilerini vurgular.

1922

Vampirler Bronx’ta

Vampirler Bronx’ta (2020), yönetmen Osmany Rodríguez’in imzasını taşıyan, komedi ve korku öğelerini birleştiren bir filmdir. Film, New York’un Bronx semtinde geçen bir vampir hikayesini konu alır. Genç bir grup çocuk, mahallelerini ele geçirmeye çalışan vampirlerle mücadele etmeye başlar.

Film, aksiyon dolu sahneler, kara mizah ve korku ögelerini eğlenceli bir şekilde harmanlar. Vampirler Bronx’ta, tipik bir vampir hikayesinin ötesine geçerek, sosyal ve kültürel meseleleri de işler. Mahalledeki çocukların, vampirlerin varlığına karşı verdiği mücadele, aynı zamanda toplumsal dayanışma ve cesaret temalarını da öne çıkarır.

Vampirler Bronx

Korku Sokağı Üçlemesi

Korku Sokağı Üçlemesi (2021), Leigh Janiak tarafından yönetilen, R.L. Stine’ın aynı adlı kitap serisinden uyarlanan üç filmden oluşan bir korku serisidir. Üçleme, farklı zaman dilimlerinde geçen ve birbirine bağlı olan korku hikayelerini anlatır. İlk film Korku Sokağı 1994 (1994), genç bir grup arkadaşın, kasabalarındaki eski bir laneti keşfetmesiyle başlar. İkinci film Korku Sokağı 1978 (1978), bir kamp alanında, geçmişteki bir cinayet olayının etkileriyle korkunç bir hayatta kalma mücadelesi verir. Üçüncü film Korku Sokağı 1666 (1666) ise, serinin kökenlerine iner ve 17. yüzyılda bir cadı avı sırasında yaşanan dehşeti anlatır.

Üçleme, farklı yıllarda geçen birbirine bağlı hikayelerle korku ve gerilim unsurlarını birleştirir. Her film, dönemin korkularını, toplumsal travmalarını ve doğaüstü olayları işlerken, aynı zamanda karakter gelişimleri ve sürükleyici bir anlatı sunar. Korku Sokağı Üçlemesi, 90’lar nostaljisi, korku türündeki klasik ögeler ve gençlerin hayatta kalma mücadelesini başarıyla bir araya getirir.

Korku Sokağı Üçlemesi

The Perfection

The Perfection (2018), Richard Shepard’ın yönettiği, psikolojik korku ve gerilim türlerini birleştiren bir filmdir. Film, eski bir müzik akademisinin yıldız öğrencisi Charlotte ile yeni yetenek Lizzie’nin yollarının kesişmesiyle başlar. Charlotte, Lizzie’yi akademideki yarışmada başarılı olması için rehberlik etmek üzere alır. Ancak, iki kadın arasında gelişen ilişki, karanlık ve tehlikeli bir sırla yüzleşmelerine yol açar.

The Perfection, insanın hırs, mükemmeliyetçilik ve gizli arzularının korkutucu boyutlarını işler. Film, dramatik bir şekilde gerilimi artırırken, şaşırtıcı ve beklenmedik bir şekilde sonlanır. Her şey mükemmel görünse de, filmdeki karakterlerin içsel çatışmaları ve karanlık geçmişleri, izleyiciyi sürekli bir tedirginlik içinde bırakır.

The Perfection

His House

His House (2020), Remi Weekes’in yönettiği, korku ve dram ögelerini birleştiren bir filmdir. Film, Sudan’dan kaçan bir çiftin, İngiltere’ye sığınmak için geldikten sonra karşılaştıkları dehşet verici olayları anlatır. Yeni bir hayata başlamak isteyen Bol ve Rial, terkedilmiş bir eve yerleşirler, ancak evin içinde tuhaf ve korkutucu varlıklar belirmeye başlar.

Film, göçmenlik, suçluluk ve travma temalarını işlerken, doğaüstü korku unsurlarıyla izleyiciyi gerilim içinde tutar. His House, sığınmacıların yaşadığı psikolojik travmaları ve toplumsal dışlanmayı, korku türünün derinliklerinde keşfeder. Evin içine yerleşen karanlık güçler, karakterlerin geçmişlerinden gelen bir suçluluk ve korkunun yansımasıdır. Film, izleyiciyi sadece korkutmakla kalmaz, aynı zamanda sosyal meseleler üzerine düşündürür.

His House

Oyun

Gerald’s Game (2017), Mike Flanagan’ın yönettiği, Stephen King’in aynı adlı romanından uyarlanan bir psikolojik korku filmidir. Film, Jessie adlı bir kadının, kocasının cinsel fantezileri için bağlandığı yatakla baş başa kalmasının ardından hayatta kalma mücadelesini konu alır. Gerald, Jessie’yi bağladıktan sonra kalp krizi geçirir ve Jessie, çırpınırken kendi zihinsel ve fiziksel sınırlarıyla yüzleşmek zorunda kalır.

Film, yalnızlık, travma ve hayatta kalma temalarını işlerken, gerilim ve korku atmosferiyle izleyiciyi sürekli bir tedirginlik içinde tutar. Gerald’s Game, Jessie’nin geçmişiyle ve korkularıyla yüzleşmesini, gerçeklikle hayal arasındaki sınırları bulanıklaştırarak anlatır. Filmdeki psikolojik korku, doğaüstü öğelerle birleşerek, karakterin içsel çatışmalarını yoğun bir şekilde yansıtır.

Gerald' Games (Oyun)

Creep

Creep (2014), Patrick Brice’in yazıp yönettiği, psikolojik gerilim ve korku türlerinde bir filmidir. Film, bir belgeselci olan Aaron’un, bir adamın (Joseph) ilanıyla bir dağ evine gitmesiyle başlar. Joseph, hayatının son günlerini kaydetmek için bir belgesel çekmek ister. Ancak zamanla Aaron, Joseph’in tuhaf ve rahatsız edici davranışlarını fark etmeye başlar.

Film, minimal bir yapıya sahip olup, karakterlerin arasındaki gerginlik ve rahatsız edici diyaloglarla gerilim yaratır. Creep, izleyiciyi sürekli bir belirsizlik içinde tutarak, korku ve gerilimi yoğun bir şekilde hissedilir kılar. Joseph’in karanlık ve gizemli kişiliği, filme doğaüstü korkunun ötesinde, insan psikolojisinin korkutucu yönlerini de keşfeder.

Creep

Lanetli Sembol

Incantation (2022), yönetmen Kevin Ko’nun imzasını taşıyan Tayvan yapımı bir korku filmidir. Film, doğaüstü bir lanetin etkisi altındaki bir kadının, geçmişte yaptığı bir yasak ritüelin sonuçlarıyla mücadele etmesini konu alır. Rong, yıllar sonra kızıyla birlikte lanetten kaçmaya çalışırken, geçmişteki yanlışlarının ve yasak büyülerinin onları nasıl takip ettiğini keşfeder.

Incantation, found footage tarzında bir anlatıma sahip olup, izleyiciyi sürekli gerilim ve korku içinde tutar. Film, eski bir lanet, korkutucu ritüeller ve doğaüstü varlıklarla şekillenen bir atmosfer yaratır. Incantation, hem psikolojik korkuyu hem de kültürel ve dini öğeleri işleyerek, korkunun derinliklerine inmeyi başarır.

Lanetli Sembol

Herşeyi Bitirmeyi Düşünüyorum

Herşeyi Bitirmeyi Düşünüyorum (2020), Charlie Kaufman’ın yazıp yönettiği, psikolojik dram ve gerilim türünde bir filmdir. Film, genç bir kadının, uzun süreli ilişkisini sorgularken ve hayatına dair düşüncelerini derinleştirirken, bir yolculuğa çıkmasını konu alır. Kadın, sevgilisi Jake ile ailesini ziyaret etmek için yola çıkar, ancak yolculuk ilerledikçe, gerçeklik ve zihinsel durum arasındaki sınırlar giderek daha belirsiz hale gelir.

Film, zaman, kimlik ve yaşamın anlamı üzerine felsefi bir sorgulama sunar. Herşeyi Bitirmeyi Düşünüyorum, izleyiciyi sürekli bir belirsizlik içinde tutarak, psikolojik gerilim yaratır. Charlie Kaufman’ın alışılmadık anlatım tarzı, karakterlerin içsel dünyalarını ve düşüncelerini keşfederken, izleyiciyi de derin bir düşünceye sevk eder.

Herşeyi Bitirmeyi Düşünüyorum

Sonuç

Netflix, korku severlere her zevke uygun yapımlarla dolu bir içerik sunuyor. Doğaüstü olaylar, psikolojik gerilimler ve yenilikçi hikayelerle bezeli bu filmler, etkileyici atmosferleri ve sürükleyici anlatımlarıyla izleyiciyi ekrana kilitliyor. Korkunun her yönünü keşfetmek isteyenler için Netflix, unutulmaz bir deneyim sunmaya hazır. Cesaretinizi toplayın ve gerilimin tadını çıkarın!
Bu Tarz ve Daha Fazla Film Önerileri İçin Sinema Kategorimizi Ziyaret Edebilirsiniz!

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir